Yüreğime Dokunan Eller - Alişan Kapaklıkaya | Turkce Kitap
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi. Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da 'elalem' ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı. Alişan Kapaklıkaya'nın "Yüreğime Dokunan Eller" kitabı, bireyin içsel özgürlüğe ulaşma mücadelesini anlatan etkileyici bir Türkçe kitap.
Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum. Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum. Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum. Sence ben bunu başarabilecek miyim?
Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım. Alişan Kapaklıkaya'nın diğer Türkçe kitaplar gibi, bu eser de okuyuculara derin bir içsel yolculuk ve kendini keşfetme fırsatı sunuyor.
Dutch Book Description: "Yüreğime Dokunan Eller"
Yüreğime Dokunan Eller - Alişan Kapaklıkaya | Turkse Boeken
Mijn gevangenschap begon toen mijn moeder me thuis opsloot, en soms, wanneer ik mijn hoofd naar buiten wilde steken, verduisterde mijn vader mijn dromen met zijn blikken. Toen ik opgroeide en naar school ging, sloot mijn leraar mijn brein in boeien, en na een tijdje probeerde het 'elalem' leger mijn hartenogen te sluiten. Het boek "Yüreğime Dokunan Eller" van Alişan Kapaklıkaya vertelt het inspirerende verhaal van een individu dat vecht voor innerlijke vrijheid, een echte Turkse Boeken.
Ik voelde me als een zaailing die onder beton was bedolven, stil, verlaten en hopeloos. Maar ik wilde de betonnen muren afbreken en ontsnappen uit de omsingeling. Ik wilde verder reiken dan de grenzen die me omringden en zwemmen in de zee van vrijheid. Ik wilde zweven tussen de wolken in de lucht en de wereld ontdekken met de waaiende wind. Ik wilde het sprookje in mijn hoofd omzetten in een legende in mijn leven. Denk je dat ik dit kan bereiken?
In dit verhaal ben jij er ook; jouw verdriet, vreugde, woede, plezier, en vooral jouw dromen. Het verleden is hier, kom, laten we samen ook onze toekomst schrijven. Net zoals Alişan Kapaklıkaya’s andere Turkse Boeken, biedt dit werk lezers een diepe innerlijke reis en de kans om zichzelf te ontdekken.